16 Eylül 2010 Perşembe

Olimpos


Ağaçlar, ağaçların bittiği yerde kumsal ve deniz. Başlı başına yeterli gidip görmek için hele birde ağaçların arası 2000  yıllık tarihle dolu olunca, tarihi Likya yolu oradan geçince ve ne kadar entel kuntel adamın bi olimpos görmüşlüğü varsa sizinde görmeniz şarttır. Biz Olimpos öldükten sonra gittik maalesef eski halini bilmiyoruz. Nesri öldü nesri duruyor onu da bilmiyoruz. Ama ölü hali bile hoşumuza gitti.

Denizi çok güzel değildi yani o sahil şeridinde çok daha iyi yerler var, kumsalı süper değildi, e ağaçlarında bi faydasını görmüyorsunuz. Ancak üçünü bir arada görünce genel bir mutluluk vermiyor değil insana.

Olimpos öldü abi yaa kısmına biraz katılıyorum. Birkaç gözlemim oldu. Birincisi plaj inanılmaz kalabalık (Ramazan ayı olmasına rağmen) sanki DSİ nin yaz kampı bu sene Olimpos’ta yapılıyor. İkincisi plajda o kadar çok şarkı söylenip ateş yakılmış ki hemen hemen her yer yanmış odun parçalarıyla dolu. Üçüncü olarak ta piyasada o kadar çok Olimpos muabbeti yapıldı ki insanlarda şöyle bir intiba oluştu --oraya giden hatunlar hippi, çok rahat davranıyorlar, her iş daha kolay olabiliyor, insanlar çıplak denize giriyorlar (özellikle geceleri)—e bunun sonucu olarak ta ortalık sap sopa kaynıyor. Buradan üzülerek o hayallerle dünyanın yolunu kat edip Olimpos’a gideceklere peşinen söyleyeyim ne Olimpos’ta ne de dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Sakin kafayla bir daha düşünün sizde ikna olacaksınız. Zaten gelenlerin %80 i bu amaçla geldiği için olsa bile size denk gelme ihtimali baya düşük.

Ha gerçekten görmek için gidenler ise inanın o kadar yola fazlasıyla değecektir. Ağaçların arasından tarih fışkırıyor. Daracık keçi yollarından inanılmaz yerlere ulaşıyorsunuz. Gitmişken bir gece kalmakta fayda var gece gizlice o tarihi mekanlara girmek ormanın içinde gizlice dolaşmak fikri aklınızdan çıkmayacak. Belki ben çok Indiana Jones filmi seyrettiğim için böyle düşünüyor olabilirim ama yinede görmeden karar vermeyin.

Birkaç yararlı bilgi. Orange pansiyonda kalabilirsiniz yine oralardaki hemen hemen tüm restoranlarda standart lezzette ve makul fiyatlara karnınızı doyurabilirsiniz.

Olimpost’ta dükkanların pansiyonların felan olduğu bölgeyi geçtikten sonra karşınıza plaj ve antik kent için giriş kapıları geliyor. Ayak bastı parası kişi başı 3 TL. zaten o kadar geldikten sonra kimsenin itiraz edeceğini zannetmiyorum. Uzun süreli kalışlarda hergün o parayı veriyormusun, müze kart geçiyor mu, içeri girmenin kaçak yolları var mı bilmiyorum. Birkaç gün geçirmeyi planlıyorsanız siz araştırırsınız.

Kapıdan içeri girdiğinizde sağ tarafınızda yol boyunca takip eden bir dere var(her ne kadar yazın kurusa da yinede su yatağı baya geniş).  Hemen sol tarafta ise tarihi kalıntılar başlıyor detay vermeyeceğim gidince kendiniz görürsünüz. Yalnız uyarayım akarsuyun diğer tarafında da bir şeyler var biz gidemedik bilmiyorum girilebiliyor mu ama girilmiyorsa bile kaçak yollardan girmekte fayda var. Hatta girmek yasaksa daha eğlenceli olacaktır eminim.  Birde kumsalın sağ tarafında kalan bir kale var sanırım Cenevizlilerden kalma bir yapı. Yine oraya da tırmanmak ve oradan   sahile bakmak eğlenceli olabilir.

Son olarak bir de uyarı yapmam gerek. Parmak arası terlikle dolaşılacak yerler değil ya kendinize adam gibi bir sandalet alın gitmeden önce yada ayakkabı.

ULAŞIM
Kalkanla kumluca arasında kalıyor. Bildiğim kadarı ile Antalya’dan minibüsler var. Ayrıca ana yoldan Olimposa inen kavşağa ulaşabilirseniz oradan Olimpos’a  sürekli ring seferleri var. Ayrıca bulunduğunuz şehirden direkt olarak Olimpos’a gidecekseniz yukarıda bahsettiğim kavşakta Kamil Koç ve Metro seyahatin acentelerini gördüm. Sanırım o kavşağa kadar sizi getirirler. Eğer kendi aracınızla gelecekseniz yine bahsettiğim kavşaktan itibaren dar ve virajli bir yola hazırlıklı olun. Neyse ki çok uzun değil.

NERDE KAL
Nerde kalırsan kal çok fark etmeyecek sanırım artık o kadar piyasa oldu ki olimpos ordaki en kötü pansiyonun bile internette  iletişim bilgilerini bulabilirsiniz. Pazarlık edin fiyatı uygun olanı tercih edin. Bana sorarsanız da Orange da kalın.  Ha birde ağaç var deniz var doğal olarak bi dünya sinek de var Raid in prize takılan likid sinek kovucularının etkili olduğunu da hatırlatayım.

orange pansiyon restoran
yanlış hatırmalıyorsam kilise kapısı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder